Türkçe
An expression is a word or group of words used in a particular situation or by particular people.
In English an expression doesn't always have a particular grammar structure but is commonly used in spoken English.
Examples :
| Expression example sentences | |
|---|---|
| She couldn't stand seeing your ugly face anymore, I guess. | Senin çirkin suratını görmeye daha fazla dayanamadı galiba. |
| Since they use my stuff we can *borrow* some of their bread, I think. | Onlar benim şeylerimi kullandıkları için biz de onların ekmeklerini *ödünç* alabiliriz bence. |
| Thanks for your kind wishes. | İyi dileklerin için teşekkürler. |
| Hello Dick, nice to meet you. | Merhaba Dick, tanıştığıma memnun oldum. |
| Really? It wasn't obvious, thanks for clarifying! | Yapma ya? Belli olmuyordu, aydınlattığın için sağol! |
| Hello, can we order our meals, please? | Merhaba, siparişlerimizi verebilir miyiz lütfen? |
| Can you get me 3 small beers, please? | Bana da 3 tane 33'lük bira alır mısın? |
| Hello, Joseph, nice to meet you. | Merhaba Joseph, tanıştığıma memnun oldum. |
| Oh, hang on, what about the room upstairs, in your house? | Aa, dur, peki sizin evin üst katındaki oda? |
| Yes, somewhere comfortable, please. | Evet, rahat bir masa olsun lütfen. |
| Umm, my first choice would be Camden Lock, I guess. | Hmm, ilk tercihim Camden Lock olurdu herhalde. |
| Can you leave me alone, please! | Beni rahat bırakır mısın, lütfen?! |
| Really? Very interesting. | Gerçekten mi? Çok ilginç. |
| Yes, what about them? | Evet, n'olmuş onlara? |
| Better late than never! | Geç olsun güç olmasın! |
| I've found 2 viewable houses, what about you? | 2 tane bakmaya değer ev buldum, sen? |
| I will have some fish, I think. | Balık alacağım sanırım. |
| What about you? | Peki ya sen? |
| Nice to meet you Cate, see you later! | Tanıştığıma memnun oldum Cate, sonra görüşürüz! |
| Yes, but can we cut them in cubes, please? | Evet ama küp küp doğrayabilir misin lütfen? |
