Türkçe
In English we use imperatives to :
The positive imperative is the same as the infinitive. The negative imperative is don't + infinitive.
Notes for use of imperatives :
In English an imperative sentence does not require a subject; the pronoun "you" is implied.
Imperative Example Sentences :
Positive Examples of Imperatives :
Negative Examples of Imperatives :
| Imperative example sentences | |
|---|---|
| Don't judge it, just enjoy the holiday, Diego! | Sorgulama, sadece tatilin tadını çıkar Diego! |
| Let me ask. | Bir sorayım. |
| That's a good idea, let me get him then. | İyi fikir, gidip alayım onu o zaman. |
| Okay, let me get the coffees first. | Tamam, ilk olarak kahveleri almama izin ver. |
| Okay, let's go! | Tamam, hadi gidelim! |
| Okay, just tell us how much they pay, then. | Tamam, o zaman bize ne kadar ödediklerini söyle. |
| I can hear you, don't hang up, Jen! | Ben seni duyabiliyorum, kapatma, Jen! |
| Michael, grab the door knob and pull it as hard as you can! | Michael, kapının kolunu tut ve çekebildiğin kadar güçlü çek! |
| Let me check if the kitchen is still open, darling. | Mutfak hala açık mı bir bakayım, canım. |
| Enjoy! Don't wake me up when you get home! | İyi eğlenceler! Eve gelince beni uyandırma! |
| Hi Diego, please don't unleash Bear for now. | Selam Diego, lütfen şimdilik Bear'ın tasmasını çıkarma. |
| Let me show you how to do it! | Sana nasıl yapıldığını göstereyim! |
| Nope! We can walk there in just 10 minutes, let's go! | Hayır! Oraya 10 dakikada yürüyebiliriz, hadi! |
| Come on, Cate! | Haydi ama Cate! |
| Just give me a call 15 minutes before you arrive. | Varmadan 15 dakika önce beni araman yeterli. |
| Let me google it! | Dur Google'layayım! |
| I'm dead serious, just check the prices on your phone. | Çok ciddiyim, istersen telefonundan fiyatlara bak. |
| Please be there on time... Don't make me wait! | Lütfen vaktinde orada ol... Beni bekletme! |
| I have discovered this recently, listen to the lyrics. | Şunu yeni keşfettim, sözlerini dinle. |
| Let me ask the girls if they want something, too. | Kızlara sorayım onlar da bir şey istiyorlar mı. |
