Türkçe
An expression is a word or group of words used in a particular situation or by particular people.
In English an expression doesn't always have a particular grammar structure but is commonly used in spoken English.
Examples :
| Expression example sentences | |
|---|---|
| It might help you to relax a bit, I hope... | Biraz rahatlamana yardımcı olabilir, umarım... |
| Hi Rocco, we're okay, thanks. | Selam Rocco, biz iyiyiz, teşekkürler. |
| And it's totally burnt now, gross! | Ve şimdi de komple yanmış, iğrenç! |
| Excuse me, but what about the complaining about Pogo part? | Afedersin, peki ya Pogo'yla ilgili şikayet ettiği kısım? |
| They are a f*cking bunch of unprofessional idiots, unbelievable! | Bir avuç b*ktan amatörler sürüsü bunlar, inanılır gibi değil! |
| Hello Dick, nice to meet you. | Merhaba Dick, tanıştığıma memnun oldum. |
| Well done, very clever! | Tebrikler, çok akıllıca! |
| Hello sir, table for two? | Merhaba efendim, iki kişilik masa mı? |
| We'll have a bottle of chardonnay and a bottle of sauvignon blanc, thanks Mike. | Bir şişe Chardonnay ve bir şişe Sauvignon Blanc alıyoruz, teşekkürler Mike. |
| I was sleeping before you woke me up, what's up? | Sen beni uyandırmadan önce uyuyordum, n'aber? |
| If you don't have anything better to do, of course. | Yapacak daha iyi bir şeyin yoksa tabii. |
| Can you start from the beginning, please? | En baştan başlar mısın, lütfen? |
| Can you make it bigger, please? | Büyütür müsün lütfen? |
| You're welcome! | Rica ederim! |
| Really? It wasn't obvious, thanks for clarifying! | Yapma ya? Belli olmuyordu, aydınlattığın için sağol! |
| Well, can you explain how you make that calculation, please? | Şey, bu hesaplamayı nasıl yaptığını açıklayabilir misin lütfen? |
| Can you open the oven door for me, please? | Fırının kapağını açabilir misin benim için, lütfen? |
| Can I take your name and mobile number, please? | Adınızı ve cep numaranızı alabilir miyim, lütfen? |
| I'll have another glass of wine, please. | Ben bir kadeh daha şarap alacağım, lütfen. |
| Yes, somewhere comfortable, please. | Evet, rahat bir masa olsun lütfen. |
