Türkçe
An expression is a word or group of words used in a particular situation or by particular people.
In English an expression doesn't always have a particular grammar structure but is commonly used in spoken English.
Examples :
| Expression example sentences | |
|---|---|
| We'll have a bottle of chardonnay and a bottle of sauvignon blanc, thanks Mike. | Bir şişe Chardonnay ve bir şişe Sauvignon Blanc alıyoruz, teşekkürler Mike. |
| What's her name, by the way? | Adı ne bu arada? |
| Can you still check the stock room, please? | Yine de depoyu kontrol edebilir misiniz? |
| If you don't have anything better to do, of course. | Yapacak daha iyi bir şeyin yoksa tabii. |
| Erm, kind of, but not exactly! | Emm, biraz, ama tam olarak değil! |
| More or less? | Daha mı çok daha mı az? |
| Yes, I don't like the aisle, thank you. | Evet, koridoru sevmiyorum ya, sağol. |
| And turn the top and the bottom grills on, please. | Üst ve alt ızgaraları da aç lütfen. |
| Can you peel some potatoes for me? Please?! | Bana biraz patates soyabilir misin? Lütfen?! |
| It might help you to relax a bit, I hope... | Biraz rahatlamana yardımcı olabilir, umarım... |
| And it's totally burnt now, gross! | Ve şimdi de komple yanmış, iğrenç! |
| Good night, see you later. | İyi geceler, görüşürüz. |
| Diego! You little b*stard. | Diego! Seni küçük p*ç kurusu. |
| Okay Toby, my loudmouth friend, sorry to say... | Peki, Toby, benim geveze arkadaşım, üzgünüm... |
| Sounds nice, can you show us the room, please? | Kulağa hoş geliyor, bize odayı gösterir misin lütfen? |
| Stay on the line, please... | Hatta kalın lütfen... |
| Congratulations, well spotted! | Tebrik ederim. Çok iyi yakaladın! |
| Oh come on! Can we just talk about something else, please! | E hadi ama! Başka bir şeyden bahsedemez miyiz lütfen?! |
| No, I don't need anything, thanks. | Yok, bir şey istemiyorum, sağol. |
| Alright! See you, bye. | Tamam! Görüşmek üzere. |
