Türkçe
In English we use phrases to ask for something we want politely.
I'd like... = I would like... / Can I have...? / Could I have...?
Examples sentences :
We use Would you like...? for offers (when we want to give something or help someone)
Examples sentences :
Notes for use of polite request / offer / suggestions :
'Would you like' has the same meaning as 'Do you want' but is a more polite way of offering something!
In English we use the question phrase 'Why don't you / we...?' to make a polite suggestion.
| Polite request / offer / suggestion example sentences | |
|---|---|
| Where would you like to sit, Cate? | Sen nerde oturmak istersin Cate? |
| Would you like to sit inside or outside? | İçerde mi dışarda mı oturmak istersiniz? |
| Do you mind if I join you? | Uygunsa size katılabilir miyim? |
| Okay, shall we go to Tesco, then? | Tamam, Tesco'ya gidelim mi o zaman? |
| Yes, thank you, we would like to order half a duck with pancakes. | Evet, teşekkür ederim, biz yarım ördek ve biraz pankek söylemek istiyoruz. |
| Shall we get the grated one? | Rendelenmişinden mi alalım? |
| Cate, why don't you go and get Pogo from the garden. | Cate, neden gidip bahçeden Pogo'yu getirmiyorsun? |
| Would you like to have anything as a starter? | Başlangıç olarak herhangi bir şey almak ister miydiniz? |
| It must be a sign, why don't you... | Bu bir işaret olmalı, neden... |
| Would you like me to order you two something else? | İkinize başka bir şey almamı ister miydiniz? |
| I got one big one, shall we get some tomatoes? | Bi tane büyük olandan aldım, domates de alalım mı? |
| Before we start, would you like me to play some music? | Başlamadan önce biraz müzik açmamı ister misin? |
| Shall we smoke outside? | Dışarıda sigara içelim mi? |
| Shall we check if they have that very special rice first? | Önce şu çok özel pirinçten var mı diye bakalım mı? |
| Or shall I prepare something for you? | Ya da senin için bir şeyler mi hazırlayayım? |
| Would you like a packet of 10 or 20, sir? | 10'luk paket mi 20'lik mi istersiniz efendim? |
| Anyway, would you like me to bring you the wine list? | Neyse, size şarap menüsünü getirmemi ister misiniz? |
| Shall we use the self-checkout? | Otomatik kasaları kullanalım mı? |
| Would you like me to moonwalk as well? | Moonwalk yapmamı da ister miydiniz? |
| Cate, why don't we ask Rocco to get us some wine? | Cate, neden Rocco'dan bize şarap getirmesini istemiyoruz? |
