Türkçe
An expression is a word or group of words used in a particular situation or by particular people.
In English an expression doesn't always have a particular grammar structure but is commonly used in spoken English.
Examples :
| Expression example sentences | |
|---|---|
| Hi Rocco, we're okay, thanks. | Selam Rocco, biz iyiyiz, teşekkürler. |
| Diego, can you tell me what she said last night, please? | Diego, bana dün gece ne söylediğini anlatır mısın lütfen? |
| Can you start from the beginning, please? | En baştan başlar mısın, lütfen? |
| And I need a ladle for the chicken stock, that's all, I suppose. | Ve tavuk suyu için bir kepçeye ihtiyacım var, bu kadar sanırım. |
| What's up guys, how is it going? | N'aber arkadaşlar, nasıl gidiyor? |
| Oh, you found some, thank you very much! | Ah, bulabildiniz, çok teşekkür ederim! |
| Can you leave me alone, please! | Beni rahat bırakır mısın, lütfen?! |
| Can you pass me the cutting board and the knife, please? | Kesme tahtasıyla bıçağı uzatabilir misin lütfen? |
| Hello, Joseph, nice to meet you. | Merhaba Joseph, tanıştığıma memnun oldum. |
| That would be nice, see you tomorrow then. | İyi olur, yarın görüşmek üzere o zaman. |
| Diego! You little b*stard. | Diego! Seni küçük p*ç kurusu. |
| What about this one behind Iceland? | Peki ya şu, Iceland'ın arkasında olan? |
| Can you summarize it before you go, please? | Gitmeden önce özetler misin lütfen? |
| Can you look after it carefully, please? | Ona dikkatlice göz kulak olur musun lütfen? |
| Can you open the oven door for me, please? | Fırının kapağını açabilir misin benim için, lütfen? |
| Yeah, that's better I suppose, thanks. | Evet, böyle daha iyi olur sanırım, sağol. |
| Well, can you explain how you make that calculation, please? | Şey, bu hesaplamayı nasıl yaptığını açıklayabilir misin lütfen? |
| Umm, my first choice would be Camden Lock, I guess. | Hmm, ilk tercihim Camden Lock olurdu herhalde. |
| She hung up on me! F*cking idiot! | Yüzüme kapattı! S*ktiğimin salağı! |
| So a bottle would be better, please. | Onun için, şişe daha iyi olabilir, lütfen. |
