Example sentences of : ortadan
asit etkiyi ortadan kaldırma
birinin ortadan kaldırmak istediği bir neden
geriye dönüş olanaklarını ortadan kaldırmak
olanaklarını ortadan kaldırmak
tatamen ortadan kaldırma
tatsızlığı ortadan kaldırmak
yavaş yavaş ortadan kalkmak