Example sentences of : meydana
alışkanlık meydana getiren
ankiloz meydana getiren
ayrı zamanlarda meydana gelen
bağışıklık meydana getirmek
basil meydana getiren
bir damarı meydana getiren tabakalardan orta kısımda yer alanı
bir globin ile oksitlenmiş bir haem grubunun meydana getirdikleri demir iyo
bir proteine asit veya alkali tesiri ile meydana gelen madde
birşeyden meydana gelmek
bitkisel melez meydana getirme