Example sentences of : imkânsız
gerçekleşmesi imkânsız düşünce
kazanması imkânsız olmak
tahmini imkânsız şey
tarifi imkânsız olmak
Kolay değil ama imkansız da değil, sonuç olarak alabiliyorsun.
Kolay değil ama imkânsız da değil, nihayetinde izin alabiliyorsun.