Example sentences of : içecek
kahve ve içecek satış büfesi
yiyecek içecek sağlama
yiyecek içecek sağlayan kimse
yiyecek ve içecek sağlamak
Başka kimse içeçek birşeyler ister mi?
Başka içecek bir şeyler isteyen var mı?
Mike az önce bize içecek bir şeyler almaya gitti.
Mike şimdi bize içecek birşeyler almaya gitti.
Biraz daha içecek getirmemi ister misiniz?
Diego, biz tam içecek sipariş etmekteydik, sen bir şey ister misin?