Example sentences of : hiç
-e hiç tahammül edememek
akıldan hiç çıkmayan
belirli bir konuda hiç fena olmamak
bir hiç olan kimse
bir hiç olmak
bir şeyi hiç görmeden satın almak
bir uyartıya ya tam cevap verilmesi veya hiç karşılık verilmemesi
birbirlerini hiç sevmezler
birine bir şeyi hiç sakınmadan söylemek
bu fiyat hiç mantıklı değil