Example sentences of : hakkı
babası İngiliz olup İngiltere'de oturma hakkı olan
dava hakkı veren neden
düşüncesini söyleme hakkı olmayan
erişme veya giriş hakkı yada vasıtası
fikrini söylemeğe hakkı olmak
genel otlağı kullanma hakkı olan kimse
kartuş barut hakkı kesesi
kutsallığım hakkı için
oy hakkı için mücadele
oy hakkı verme