Example sentences of : güçlü
bodur ama güçlü hayvan
donanması güçlü ülke
kaba ve güçlü adam
kısa ve güçlü olarak
kininden daha güçlü ve daha iyi tahammül edilebilir nitelikte olan sentetik
kişinin en güçlü tarafı
phenobarbitoneye oranla antikonvulsif etkisi daha güçlü olan bir madde
rekabet durumunda en güçlü ve en vicdansızın ayakta kalacağı prensibi
sinema fotoğrafçılığında kullanılan güçlü lâmba
solu güçlü boksör