Example sentences of : gösteren
ağacın yaşını gösteren halkalar
ağrıya karşı mevcut duyarlık derecesini gösteren aygıt
alnında boynuzumsu bir veya birkaç çıkıntı gösteren hilkat garibesi
bir kol veya bacakta kendisini gösteren spazm
bitmemiş bir eylemi gösteren zaman
bronşit gösteren bronşit'le belirgin
büyük hacim gösteren kist
büyüklük kuruntusu gösteren kişi
cephe gösteren hedef
çalışma saatlerini gösteren kişi