Example sentences of : görme
adet görme devri
bu nitelikle belirgin görme bozukluğu
eşyayı ufacık görme hastalığı
geleceği görme yeteneği
görülemeyen şeyleri görme yeteneği
gözler önünde zikzak şeklinde parıltılar görme ile belirgin durum
her iki görme sahasında birbirine uyan iki sahada körlük
kendini küçük görme şeklindeki ruh hastalığı