Example sentences of : bulunan
adeninde bulunan radikali
alın çıkıntılarının arasında ve orta çizgi üzerinde bulunan nokta
altın bulunan bölge
bağışta bulunan kimse
baklagillerde bulunan bir çeşit protein
bankada bulunan nakit
barsakların aspirasyonu için kullanılan ve içinde çift boşluk bulunan kauçu
başında beyaz tüyler bulunan yaban ördeği
bazı eklemlerde bulunan yarımay veya dairesel kıkırdak
bildirimde bulunan kimse