Example sentences of : bear
(Veteriner bekleme odasına girer ve Bear için çağrı yapar)
Bir zamanlar Bear daha yavruyken, karanlık bir sokakta birlikte yürüyorduk...
Kedisi vardı, Bear bebekliğinden itibaren onunla büyüdü.
Olabilir, Bear burada değilken etrafı inceleyebilir.
Sanırım evet, Bear burada değilken sağa sola bakınabilir.
(Bir süre sonra Diego, Bear ile geri gelir)
Bir süre sonra Diego, Bear ile geri gelir.