Example sentences of : İngiliz
babası İngiliz olup İngiltere'de oturma hakkı olan
biraz İngiliz kültürü olan yerli
vermek ingiliz anahtarı
Seninki kulağa İngiliz ve Avustralya aksanlarının karışımı gibi geliyor.
Seninki kulağa daha çok İngiliz ve Avusturalya aksanı karışımı gibi geliyor.
Üst katta Diego yaşıyor, yan odasında da bir İngiliz çift var.
Üst katta Diego ile yan odada bir İngiliz çift yaşıyor.