Example sentences of : çıkarılan
birkaç kuzey Amerika ağaçlarından çıkarılan reçineli madde
bozulmuş balık ve vibrio basili kültürlerinden çıkarılan gazlı ptomain
dil ile çıkarılan ses
esans çıkarılan bir güney asya otu
gözden çıkarılan birlik
hayvan ve bitki yağlarından çıkarılan bir çeşit yağ
kazıda çıkarılan şey
keman yayını zıplatarak çıkarılan ses
nehirden elekle çıkarılan altın
safradan çıkarılan billüri bileşim