Example sentences of : onu
adak yapmak için değil, onu tekrar
atasözü- durum budur ve kimse onu değiştiremez
düşünmek onu daha iyi
herhangi bir sahada karşısındaki ile pazarlık edip onu zayıflatacak özel du
kapı önü verandası
satır önü boşluğu
Kahvaltı için geri dönerken onu da getirebilirim.
Kahvaltı için geri gelirken onu da beraberimde getirebilirim.
Bu mümkün mü onu öğrenmeye çalışacağız.
Koltuğa oturup onu kucağına alabilirsin.