Example sentences of : yetkili
bir atış planında değişiklik yapmaya yetkili bir kişi tarafından verilen bi
mahdut yetkili hazine bankası
seçimle gelen sınırlı yetkili yönetici
tam yetkili kişi
tam yetkili önder
tam yetkili şef
tam yetkili temsilcileri
tek yetkili temsilci