Example sentences of : uzak
ağızdan uzak bir yöne doğru
başkentten çok uzak yer
bulutsu uzak yıldız topluluğu
çok uzak çekim
denizaltı savunma uzak hava desteği
denizden uzak olan
direkt uzak arama
en uzak nokta
gözden uzak tutmamak
gözlerden uzak bir hayat yaşamak