Example sentences of : tüm
bir kez ve tüm için
britanya'daki tüm trenleri kapsayan tarife
bugün için tüm biletler satıldı
dışında tüm ölçü
in tüm yerleri dolu rezerve olmak
melez tüm devre
ötesinde tüm rulman
şairin tüm şiirleri
yazarın tüm eserlerini içeren dizi