Example sentences of : karar
bir karar almak
bir şeyi yapmaya karar vermek
bir şeyin aleyhinde karar vermek
bir şeyin lehinde karar vermek
dönülmeyecek bir karar vermek
dönüşü olmayan bir karar vermek
düşünmeden karar veren kimse
hakem olarak karar vermek
inat edip hiç yapmamaya karar vermek
müstakbel karar organlarını eğitmek