Example sentences of : karşısında
bir şey karşısında çılgına dönmek
düşman karşısında işlenen ağır suçlar
enflasyon karşısında para arzını azaltma
haksızlık karşısında öfkelenme
ısı karşısında gelişme
kötü bir durum karşısında idare etmeye çalışmak
tehlike karşısında dinini inkâr eden kimse