Example sentences of : hep
nefesli çalgıların hep birlikte çaldığı parça
toplumda hep gözü yükseklerde olan kimse
Bildiğiniz üzere publarda gözünüz hep eşyalarınızın üzerinde olmalı.
Bildiğiniz gibi, pub'larda gözünüz hep eşyalarınızın üzerinde olsun.
Bildiğiniz gibi, pub’larda bir gözünüz hep eşyalarınızın üzerinde olmalı.