genç in English

genç

(Turkish to English translation)

  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
kid
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w
  1+ w

Online English private lessons and group courses with native speakers.

Click now to take advantage of discounts up to 50%.

Synonyms of : genç

acemi
adolesan
ast
birinci sınıf öğrencisi
çevreci
çimenlik
çocuk
çocuk kitabı
delikanlı
ergen
ergenlik
ergenlik çağında olan genç
genç
gençlere özgü
gençlere özgüi çocuksu
gençlik
golf sahası
ham
hasta görünen
juvenil
kıdemsiz
küçük
küçük kimse
oğul
para
rengi atmış
sinirli
taze
toy
yaşça küçük kimse
yavru
yeni
yeniyetme
yeşermek
yeşil
yeşil alan
yeşile boyamak
yeşile boyanmak
yeşillendirmek
yeşillik
zindelik

Example sentences of : genç

dağınık saçlı genç kız
evlenmemiş genç kız
iri genç lökosit
iri hacım gösteren çekirdekli genç eritrosit
sersem genç veya çocuk
sosyeteye ilk kez takdim edilen genç kız
sosyeteye ilk kez tanıtılan genç kız
Yani öğretmen olmak için fazla genç gözüküyorsun demek istedim.
Yani diyorum ki, bir öğretmen olmak için çok genç gözüküyorsun.

Antonyms of : genç