Example sentences of : dolu
ağzına kadar dolu kadeh
ağzına kadar dolu olmak
arzu dolu bakış
arzu dolu bakmak
bereket simgesi sayılan meyve vb. dolu boynuz
bir madde ile dolu yer
bir şeyin verdiği heyecanla dolu olmak
boş atıp dolu tutmak
çok heyecan verici ve süspans dolu kitap
çukurlar ile dolu olmak