Go
biçim in German
Turkish
English
German
Spanish
French
Italian
Japanese
Portuguese
Russian
Turkish
Chinese
Arabic
Korean
Hindi
German
English
German
Spanish
French
Italian
Japanese
Portuguese
Russian
Turkish
Chinese
Arabic
Korean
Hindi
biçim
(Turkish to German translation)
1+ w
Form
1+ w
Art
1+ w
gestalten
1+ w
formen
1+ w
Stil
1+ w
Manier
1+ w
bilden
1+ w
arbeiten
1+ w
Mode
1+ w
Weise
1+ w
abgeben
1+ w
Guss
1+ w
Konfiguration
1+ w
abstreifen
1+ w
schielender Blick
1+ w
Sitte
1+ w
Gewohnheit
1+ w
Brauch
1+ w
Lebensstil
1+ w
Methode
1+ w
Gewölle
1+ w
Besetzung
1+ w
Abklatsch
1+ w
besetzen
1+ w
gießen
1+ w
Abdruck
1+ w
Gipsverband
1+ w
Anpassung
1+ w
auswerfen
1+ w
Ensemble
1+ w
Schwimmer
1+ w
verkraften
1+ w
verstürzen
1+ w
entgegengehen
1+ w
Wand
1+ w
Fläche
1+ w
Wurf
1+ w
werfen
1+ w
schleifen
1+ w
glätten
1+ w
Gesicht
1+ w
Antlitz
1+ w
Oberfläche
1+ w
Vorderseite
1+ w
Gesichtsausdruck
1+ w
Miene
1+ w
Zifferblatt
1+ w
Bildseite
1+ w
hinausgehen auf
1+ w
Visage
1+ w
Schriftart
1+ w
Streb
1+ w
Dreistigkeit
1+ w
Bildschirmoberfläche
1+ w
begegnen
1+ w
gegenüberliegen
1+ w
gegenübertreten
1+ w
aufdecken
1+ w
sich stellen
1+ w
verblenden
1+ w
verkleiden
1+ w
herantreten
1+ w
Konfigurierung
Online English private lessons and group courses with native speakers.
Click now to take advantage of discounts up to 50%.
Synonyms of : biçim
adaptasyon
adet
alçı
astarlamak
atfetmek
atma
atmak
az bir miktar
bakmak
biçim
biçim vermek
biçimlendirmek
boşaltım
cephe
cins
çarpıklık
çehre
çeşit
defile
dış görünüş
dökmek
döküm
dökümcülük
dönmek
dönük
eda
eğrilik
eğrilmek
erken doğum yapmak
fırlatma
fırlatmak
gezegenlerin konumu
göğüs germek
görünüş
göze almak
gruplaşma
hal
itibar
kadran
kadro
kalıba dökmek
kalıp
kaplama yapmak
kaplamak
karşı
karşı çıkmak
karşı karşıya gelmek
karşı koymak
karşı olmak
karşıyadır
karşıyayız
katlanmak
kehanette bulunmak
kılık kıyafet
kokuyu takip etmek
konfigürasyon
konum
kovmak
kurulum
kusmak
moda
nüans
olta iğnesi
onur
oyuncular
ön
önyüz
resimli taraf
rol alanlar
rol dağıtımı
rol dağıtımı yapmak
rol vermek
sima
surat
şaşılık
şekil
tarz
tavır
tip
ton
tüy deri dökmek
uyarlama
uydurmak
uygunluk
uyma
uyum
üslup
üst taraf
voli
yapı
yapılandırma
yapılandırmak
yapmak
yem atmak
yıldız kümesi
yönelmek
yöneltmek
yöntem
yüksek tabaka
yüz
yüz ifadesi
yüz yüze gelmek
yüzey
yüzleşmek
yüzlü
yüzünü dönmek
yüzyüze
zarda gelen sayı
zoka
Sex their face
Example sentences of : biçim
bir nesneye biçim veren veya dayanak olan şey
katolik mezhebinin biçim ve inançları
klasik biçim yanlısı
kötü biçim vermek
Ne biçim şey bu
yeni biçim vermek
yeni bir biçim verilmiş
yeni bir biçim vermek
Antonyms of : biçim