Example sentences of : üzerine
-in üzerine titremek
anıt üzerine kazınmış eski yazıt
arka ayakları üzerine kalkmış
be üzerine koymak
bir babanın başka bir babadan fakat aynı anadan çocuk üzerine bıraktığı far
bir öfke üzerine adalet
bir öfke üzerine edep
bir peçe üzerine çizmek
birbirine çok yakın organizmalar üzerine etki yapan aglütinin
burun üzerine iniş