Example sentences of : üzere
-mek üzere olmak
bir çok yere gönderilmek üzere yazılmış
bir şeyi yapmak için tanınan mühlet bitmek üzere olmak
bir vazifeyi yapmak üzere seçmek ve bu vazifeye vermek
birlesmek üzere olan
bütünleştirmek üzere uygularız
doğurmak üzere olan
emekli olmak üzere olan yönetici
erkek ve dişinin yavru meydana getirmek üzere çiftleşmesi
evde yapılmak üzere verilen iş