Example sentences of : önceden
düzenekler önceden ayarlanmıştır
kaderi önceden belirmiş
kötü olayları önceden haber veren kimse
nesneleri önceden algılamayla ilgili
olacağı önceden işaret edilen olay
parçaları önceden hazırlanmış
seçim sonucunu önceden hesaplayan kimse
sonucu önceden haber veren
Ne kadar zor ve masraflı olabileceğini daha önceden deneyimledim.
Aa evet, galiba onları daha önceden görmüştüm.