Example sentences of : önünde
bando önünde yürüyen kız
çok göz önünde olmak
göz önünde bulundurarak
göz önünde bulundurmak
göz önünde olmak
göz önünde tutma
göz önünde tutmak
göz önünde tutulursa
gözler önünde zikzak şeklinde parıltılar görme ile belirgin durum
her seyi göz önünde bulundurunca