Example sentences of : çıkış
acil çıkış kapısı
beklenmedik bir çıkış yapan kimse
bir çıkış yolu bulmak
bir tayyarenin dalış veya çıkış yapmadan
faydalı çıkış hızı
giriş çıkış anahtarlaması
giriş çıkış anayolu
giriş çıkış aygıtı
giriş çıkış denetim sistemi
giriş çıkış denetimi